Ekonomik ve Hukuksal Bağımsızlığı Kaybettirmeyen Birleşmeler
- Centilmenlik anlaşması: Şirketler centilmenlik anlaşması yaparak birbirlerinin menfaatlerini korurlar ve inisiyatiflerini genişletirler. Birinin anlaşmadan vazgeçmesi durumunda hiçbir yaptırımın söz konusu olmadığı anlaşmadır.
- Konsorsiyum: Konsorsiyumlar iki veya daha fazla işletme, sınırlı bir zamanda yapılması gereken ve büyük sermaye gerektiren faaliyetler için (liman, köprü vs.) bir araya gelerek birleşmeleridir. Burada temel amaç, işletmelerin teknik, finans ve yönetim imkânlarını birleştirerek büyük projeleri gerçekleştirmektir.
- Kartel: İşletmeler, rekabeti kaldırıp, bir grup oluşturarak tekel konumuna geçerler. Kartele giren işletmeler, ortak bir üretim ve fiyat politikasını kabullenmek zorundadırlar. Kartelde birleşen işletmeler, anlaşmalarına belirli bir süre için uymak zorundadırlar.
- Holding: Bir veya birden fazla şirketin hisselerini belirli bir miktarda elinde bulundurarak yönetimini denetleyen veya etkileyebilen şirkettir.
- Tröst sonucunda işletmeler önceki tüzel kişiliklerini kaybederler ve yeni bir tüzel kişilik altında faaliyette bulunurlar. Tröstte işletmeler bir yönetim çatısı altında toplanırlar.
- Tam birleşmeler (İngilizce Merger, Fransızca Füzyon) genellikle büyük işletmelerin küçük işletmeleri satın almasıyla gerçekleşen birleşme türüdür. Şirket evliliği olarak da adlandırılan tam birleşmelerde, işletmeler finansal ve teknolojik açıdan daha güçlü hale gelmek için hukuksal ve ekonomik bağımsızlıklarını ortadan kaldırarak birleşirler.
- Konsernlerde birleşme yapı itibariyle kartele benzer, fakat konsernlerde daha az işletme daha yakın ilişki kurar. Konsernlerin kuruluşlarında temel amaç, maliyeti düşürerek kârlılığı artırmaktır.
- Kornerler, güç birliği ile sinerji oluşturmak amacıyla kurulur. Kornerler daha çok menkul kıymetler borsasında faaliyet gösteren, hisse senedi, tahvil gibi menkul kıymetlerden spekülâtif kazanç hedefleyen ve işletmeler arasında resmî olmayan, sözlü anlaşmalarla kurulan birliklerdir.
İşletme Büyüklüğü Ölçütleri
İşletmelerde sayısal (Niceliksel) büyüklük ölçütleri olarak; çalışanların sayısı, belirli bir sürede çalışanlara ödenen ücret ve aylıkların tutarı, belirli bir sürede kullanılan ham madde ve enerji miktarı, arazinin ve binaların büyüklüğü, belirli bir dönemde gerçekleştirilen satış miktarı veya tutarı, üretim kapasitesi, kullanılan makine ve tezgâhların sayısı ve gücü, öz sermaye tutarı veya bileşimi, toplam yatırım tutarı, doğal kaynakların miktarı gibi ölçütleri sayabiliriz.
- Sayısal olmayan (niteliksel) ölçüler ise daha çok örgütün üretim yeteneğini belirten ölçütlerdir. Niteliksel ölçütleri aşağıdaki gibi sayabiliriz:
- Yönetim biçimi
- Sermaye koyanların sayısı
- Pazar yapısı
- Hukuki şekil
- İş kolundaki nispî (göreli) durum
İşletmelerin Uluslarasılaşması
- Ticarî faaliyetlerin uluslararasılaşmasının uzun bir tarihi vardır. Aslında, ticarî faaliyetler, en eski uygarlıklara kadar dayanmaktadır.
- Uluslararası işletmeler, farklı ülkelerde faaliyetlerini sürdüren küresel ağlar içinde faaliyette bulunan işletmelerdir.
- Bugün dünyada işletmelerin uluslararası hâle gelme eğilimi her zamankinden daha fazladır. Özellikle gelişmiş ülkelerdeki işletmeler uluslararası pazarlara doğru giderek artan bir gelişme içindedirler.
- Uluslararası işletmelerin ortaya çıkmasında, üç önemli faktör vardır. Bunlar; haberleşme ve bilgi işlem teknolojisindeki gelişmeler, uluslar arası rekabet, insanî değerlerdeki değişimlerdir.
Uluslararasılasmanın Nedenleri
- Kâr sağlamak ve varlığını devam ettirme
- İç rekabetin baskısından kurtulma arzusu
- Yerel pazarın doyması ile yabancı iş pazarlara açılma isteği
- Ölçek ekonomilerden yararlanarak maliyetleri düşürme
- Dış piyasada kullanılabilecek kapasitenin olması
- İşletme kârlılık oranlarının daha yüksek olması
- Yeni ürün geliştirme ve teknolojik gelişmeleri daha yakından takip etme fırsatı
Köken Ülkenin İtici Faktörleri
- İç piyasa koşullarının yetersizliği
- Mevcut pazarları koruma endişesi
- Üretilen malın uluslararası niteliğinin olması
- Ücret ve vergilerin yüksek; sosyal hakların gelişmiş olması.
Çevresel Etkenler
- Ekonomik entegrasyonların etkisi
- Siyasî faktörler
Ev Sahibi Ülkenin Çekici Faktörleri
- Geniş bir pazara sahip olması
- Himayeci tedbirleri
- İşgücünün ucuz olması
- Kamu otoritelerince sağlanan kolaylıklar
- Yasal düzenlemeler
- Elverişli rekabet koşulları
Hedef Pazar Seçiminde Kullanılan Ölçütler
- Coğrafî yakınlık
- Ortak kültürel geçmiş ve yabancı dil sorununun yaşanmaması
- Ekonomik gelişmişlik düzeyi
- Politik anlamda istikrar
- Yasal mevzuatın yabancı sermayeyi koruma yeteneği
- Ülke halkının yabancı ürünlere ve yabancı sermayeye kârşı tutumu
Uluslararasılaşma Aşamaları
- İç pazarlama aşaması
- İhracat öncesi aşama
- Deneysel katılım aşaması
- Aktif katılım aşaması
- Güçlü katılım aşaması
İşletmelerin uluslararasılaşma sürecini açıklayan farklı teori ve modeller geliştirilmiştir. Bu modellerden en önemlileri Uppsala Modeli ve Uluslararasılaşma Ağ (Örgütleme) Modelidir.
Uppsala Modeli
Johanson ve Wiedersheim Paul tarafından geliştirilen Uppsala Modeli’nde uluslararası pazara girişte dört farklı pozisyon ileri sürülmüştür. Bu aşamalar şöyledir:
- 1. Asama. İhracat faaliyeti ya da düzensiz olduğu aşama
- 2. Asama: Bağımsız temsilciler (aracılar) yoluyla ihracat aşaması
- 3. Asama: Yurt dışı satış temsilciliğinin (şubesinin) kurulması aşaması
- 4. Asama: Yurt dışı üretim ya da imalat birimlerinin kurulması aşaması
Yenilik Modeli
- Yeniliğe dayalı uluslararasılaşma modeli (Innovation Model). İşletmenin uluslararasılaşma sürecinde her adımı aslında bir yenilik sayılır. Çünkü işletme iç piyasalardan çıkıp dış piyasalara yöneldikçe yeni durumlar ve olaylarla kârşılaşır. Kârşılaştığı bu yeni durumları yönetebilmesinde kullanabileceği araçlardan biri de yenileşme modelidir.
- Yenilik Modeli’nde genellikle, ihracatın toplam satışlara oranı kullanılmıştır. Bu oran aynı zamanda firmanın ihracata katılım derecesi ile son aşamada ihracatın dışındaki pazara giriş yöntemlerini kullanır.
DOÇ.DR.GÖNÜL KAYA ÖZBAĞ
Kocaeli Üniversitesi
İşletme Bilimine Giriş