Kuruluş Dönemi
Osmanlı Donanması XIV. yüzyılda kuruldu. Osmanlı Devleti, 1323 yılında Karamürsel’i fethederek denize ulaştı, Kara Mürsel Bey komutasında ilk donanma oluşturuldu ve Kocaeli’nde yapılan savaşlarda denizden destek sağlandı.
Karamürsel’in 1323 yılındaki fethi ile Marmara Denizi’ne ulaşan Osmanlı Beyliği, 1324 yılında Batı komşusu Karesi Beyliği’nden yardım maksadıyla Mürsel Bey komutasında gönderilen 24 gemiden oluşan kuvvet sayesinde denizlerle tanışmış ve güçlü bir deniz kuvvetine gidecek uzun yoldaki ilk kararlı adımlarını atmıştır.
Osmanlı Beyliği, Doğu Marmara’da kesin bir hakimiyet sağlayınca, deniz gücünün kurumsallaşması için gerekli çalışmaları başlatmıştır. Karamürsel’de 1327 yılında ilk Osmanlı Tersanesi kurulmuş, burada ilk Osmanlı savaş gemisi inşa edilmiştir.
Donanma hiyerarşik bir sistemle teşkilatlandırılarak, donanma komutanı’na “Derya Beyi” unvanı verilmiştir. Kara Mürsel Bey, Osmanlı İmparatorluğu’ndaki ilk “Derya Beyi” olarak Türk Deniz Tarihi’nin öncüleri arasında yerini almıştır.
Karamürsel’in fethinden sonra 1334 yılında Gemlik, 1337 yılında ise İzmit alınmış böylelikle 1353 yılında Osmanlılar’ın Rumeli’ye geçişinde büyük kolaylık sağlanmıştır. Karamürsel’den sonra Türk denizciliğinin merkezi önce İzmit, daha sonra Gelibolu ve sonunda da İstanbul olmuştur.
YAVUZ VE MİDİLLİ SAVAŞ GEMİLERİ
Yavuz ve Midilli Olayı, asıl adı SMS Goeben (Yavuz) olan Alman yapımı Moltke sınıfı ağır kruvazörün ve asıl adı SMS Breslau (Midilli) olan Alman yapımı Magdeburg sınıfı hafif kruvazörün İngiliz Akdeniz Donanması’ndan kaçarak Çanakkale Boğazı’nı geçerek İstanbul’a sığınması olayıdır. Bu gemilerin İstanbul’a sığınması Osmanlı İmparatorluğu’nun I. Dünya Savaşı’na girmesinde önemli bir katalizör görevi oynadı.
1912 yılında Alman Kayzer Deniz Kuvvetleri’nin Akdeniz görevi için yalnız koramiral Wilhelm Souchon kumandası altındaki Goeben ve Breslau adlı gemileri Akdeniz’de bulunuyordu. Herhangi bir savaş halinde filonun görevi Cezayir’den Fransız kolonyal askerlerini taşıyan gemilerini engellemekti.
3 Ağustos günü Almanya’nın Fransa’ya savaş açtığını öğrenen ve daha önce Afrika sahillerine yakın bir konumda olan Souchon, üstlerinden bir an önce Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti İstanbul’a gitme emri aldı. Afrika sahillerini bombalama hedefine çok yakın olan Souchon, ilk önce bu hedefini gerçekleştirmek için şafak vakti Bône ve Philippeville limanlarını bombardımana tuttu. Daha sonra kömür almak için Messina Limanı’na doğru yola çıktı.
Yolda Indomitable ve Indefatigable isimli İngiliz savaş kruvazörleri ile karşılaşan Souchon, İngiltere’nin daha Almanya’ya savaş açmamış olmasından yararlanarak hızlıca kaçmaya başladı.
Bu kaçış sonucunda arkasında İngiliz savaş kruvazörleri olmasına rağmen Goeben ve Breslau, Messina Limanı’na 4 Ağustos’ta gece yarısı ulaşabildiler. Burada istediğini bulamayan Souchon, Osmanlı’nın halen savaşa girmemiş olması ve Avusturya’nın yardım sözünü tutmamış olmasına rağmen Çanakkale Boğazı’na doğru yola çıktı.
Souchon arkasında İngiliz hafif ve ağır kruvazörleri olmasına rağmen zor şartlar altında da olsa 10 Ağustos’ta öğleden sonra Çanakkale Boğazı’na ulaşabildi. Burada geçiş iznini bekleyen Souchon, Almanya’nın İttihat ve Terakki Partisi üzerindeki ağırlığını iyice koyması ve Osmanlı Savaş bakanı Enver Paşa’nın izni vermesi üzerine İstanbul’a doğru yola çıktı. Bu izin Çanakkale Boğazı’na her türlü bakımdan ihtiyacı olan Rusya’yı çok sinirlendirdi.
16 Ağustos’ta İstanbul’a ulaşan Goeben ve Breslau gemileri Osmanlı Donanması’na katılarak Yavuz Sultan Selim ve Midilli isimlerini aldılar. Buna karşın Souchon halen gemilerin kumandanı, Alman mürettebat ise yerinde idi.
Gemilerin satın alındığı Çanakkale’ye şu bildiriyle duyurulmuştu:
“ Dahiliye Nezâreti Kale-i Sultaniye Mutasarrıflığı’na
Almanya Hükûmeti bu iki zırhlının Devlet-i Aliyye’ye satılmasına karar verdiğini tebliğ ettiğinden dolayı Kale’ye duhûllerine muvâfakat edildiğini ve mürettebâtının İstanbul’dan sevki ve bayrağının tebdîli derdest olduğunu ve bu muameleden haberdâr olmayan kaptanların harekâtından dolayı hükûmetin müteessir ve müteessif olduğunu ve binâenaleyh Devlet-i Aliyye’nin bitaraflık hukukuna şiddetle riâyetde sâbit idüğünü cevaben tebliğ ediniz. ’’
Ağustos’ta çabuk bir zafer bekleyen Almanya, Osmanlı İmparatorluğunun tarafsız kalmasından hoşnuttu. Ayrıca Marmara Denizi’ndeki Goeben gibi güçlü bir savaş gemisi İngiliz Donanması’nın Çanakkale Boğazı’na yaklaşmasını engelliyordu. Fakat Eylül’de alınan Birinci Marne Savaşı yenilgisi ve Rusya’nın Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’na karşı üstünlüğü Almanya’nın Osmanlı gibi bir müttefiği savaşta yanında görme isteğini arttırdı. Bunun üzerine Osmanlı’nın 27 Eylül günü Çanakkale Boğazı’ndan bütün gemi geçişlerini yasaklaması gerilimi artırdı.
Süregelen Rus ve Fransız diplomasisi Osmanlı İmparatorluğu’nu savaşın dışında kalmaya ikna etse de 29 Ekim günü Amiral Souchon’un Goeben, Breslau ve birkaç Osmanlı savaş gemisinden oluşan bir donanmayla Odessa, Sevastopol ve Tedosya Limanları’nı bombalaması bir dönüm noktası oldu ve 2 Kasım’da Rusya 5 Kasım’da İngiltere sırasıyla Osmanlı İmparatorluğu’na karşı savaş ilan ettiler.
Osmanlı İmparatorluğu’nun savaşa girmesi ile savaşta çok sayıda yeni cephe açıldı.
Karadeniz Baskını
Karadeniz Baskını, 29 Ekim 1914’te Karadeniz’deki Rus limanlarına karşı Osmanlı savaş gemileri tarafından gerçekleştirilen saldırıdır. Almanya tarafından desteklenen ve Osmanlı Harbiye Nazırı Enver Paşa ile Alman Amiral Wilhelm Souchon tarafından planlanan Karadeniz Baskını, Osmanlı İmparatorluğu’nun I. Dünya Savaşı’na girmesine neden oldu.
Alman hükûmeti, Osmanlıların Almanya’ya destek vermek için savaşa gireceğini umuyordu, ancak Osmanlı hükûmeti kararsızdı. Alman yanlısı Osmanlı Harbiye Nazırı Enver Paşa, imparatorluğu savaşa sokmak için Alman büyükelçisi ile birlikte çalışmaya başladı. Hükûmet içinde geniş çaplı destek sağlama girişimleri başarısız olunca Enver Paşa, çatışmanın başlatılması gerektiğine karar verdi. Osmanlı Bahriye Nazırı Cemal Paşa ile Alman Amiral Wilhelm Souchon’un da desteğiyle Enver Paşa, Osmanlı filosunun 29 Ekim’de denize açılması emrini verdi. Filo, Rus gemilerini ateş açmaya kışkırtacaktı, ardından hükûmet de Ruslar’ı çatışmayı fitillemekle suçlayacaktı. Souchon, çatışmayı başlatmak üzere 29 Ekim’de Rus limanlarına baskınlar düzenledi. Baskında, 2 askerî gemi ile birkaç ticarî gemi batırılırken Rus tarafından 38 kişi öldü.
İstanbul’da savaş yanlısı olmayan yetkililerin olaydan ötürü af dileme çabaları Enver Paşa tarafından engellendi. Birleşik Krallık da Osmanlı gibi henüz savaş ilan etmeden 3 Kasım günü Çanakkale Boğazı’nda düzenlediği deniz saldırılarıyla misilleme yaptı. Rusya 2 Kasım’da Osmanlı İmparatorluğu’na savaş ilan ederken, Üçlü İtilaf’ın diğer tarafları, Birleşik Krallık ve Fransa da üç gün sonra savaş ilanında bulundu. Osmanlı İmparatorluğu da 11 Kasım’da resmî savaş ilanıyla I. Dünya Savaşı’na katılmış oldu.
Mondros Ateşkes Antlaşması ve Donanma
30 Ekim 1918 tarihinde Mondros’ta Ateşkes Anlaşması imzalandı. Osmanlı Devleti ve müttefikleri, savaşı mağlup olarak bitirmişti. Anlaşma uyarınca boğazlar İngiliz, Fransız, Yunan, Amerikan ve İtalyan gemilerine açıldı. Boğazlardaki kıyı istihkamları müttefiklerin kontrolüne geçti ve mevcut toplar tahrip edildi. Anlaşmanın 6. maddesi uyarınca Osmanlı donanmasının tüm gemileri müttefiklerin kontrolüne geçti, savaş gemilerinin teçhizatı söküldü ve personeli terhis edildi.
Buna rağmen bazı gemiler kaçırıldı ve Kurtuluş Savaşı için nakliye görevi icra edildi. Donanmanın nakliye seferberliği 1923 yılı ortalarına kadar devam etti. 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Anlaşması ile nakliye seferberliği sona erdi.
ALEYNA KÜÇÜKSOLAK
Kaynakça
- https://tr.wikipedia.org/wiki/Da%C4%9F%C4%B1lma_d%C3%B6nemi_Osmanl%C4%B1_donanmas%C4%B1
- https://tr.wikipedia.org/wiki/Osmanl%C4%B1_donanmas%C4%B1#I._D%C3%BCnya_Sava%C5%9F%C4%B1’nda_Osmanl%C4%B1_donanmas%C4%B1
- https://www.denizhaber.net/osmanlida-zirhli-savas-gemileri-haber-50188.htm
- https://tr.wikipedia.org/wiki/Karadeniz_Bask%C4%B1n%C4%B1
- http://www.turkosfer.com/osmanli-denizciliginin-kurulus-ve-gelisimi/
- https://forum.donanimhaber.com/i-dunya-savasi-na-girme-sebebimiz-yavuz-ve-midilli-olayi–21682951