Alabora - Bilal AKTAŞ Türk denizci üniforması kutsaldır. Osmanlı döneminden günümüze kadar gelen rütbe işaretlerini kullanır. Renkleri aynıdır. Sivil ve askerler aynı düğmelere sahiptir. Üniformada sadece şapka kokartları ve rütbe işaretleri değişir. Biçimleri cumhuriyet döneminden bugüne pek çok kez değişmiştir. Ancak üniformaya saygı ve üniforma sevgisi değişmemiştir. Özel bir eğitim olan Denizcilik Eğitimi’nin önemli bir bölümünü oluşturan, öğrencilere disiplin ve aidiyet duygusu ile kurallara uyma yeteneği kazandırmayı hedefleyen üniforma uygulamasının ilkelerini belirlemektir.
Öğrenciler, ders yılı başlangıcından, bitimine kadar olan süre içinde üniforma giymek ile yükümlüdürler. Staj dönemlerinde üniforma giyilmesi, ilgili gemi kaptanlığının veya denizcilik işletmeciliğinin yetki ve sorumluluğundadır. Üniforma, öğrencilerin üniversitedeki tüm ders, sınav ve uygulama saatlerinde giyilecektir. Üniformasız öğrenciler, derslere, sınavlara ve uygulamalı eğitimlere alınmazlar. Denizcilik Fakültesi erkek öğrencileri, şapkanın dışına taşmayacak şekilde saç tıraşı olurlar. Bunun dışında saç uzatamaz, sakal bırakamaz. Her gün sakal tıraşı olmaları gereklidir. Öğrenciler üniforma içinde iken bunun gereğine uygun hareket ederler; taşkın hareketlerde bulunamaz, diğer öğrencilerin yapacakları kitlesel gösteri, boykot, vb. gibi faaliyetlerin içinde yer alamazlar.
Denizcilerin beyaz kıyafet giyme nedenine geldiğimiz zaman ise beyaz barışın sembolüdür. Eski günlerde denizciler dünyayı keşfetmek için çeşitli ülkelere giderlerdi. Denizciler, bu keşiflerini gerçekleştirerek barışın temsilcisi olmayı başarmışlardır. Gemilerde sağlığa ve hijyene büyük önem verilir. Beyaz üniforma en ufak bir lekenin bile kolayca görünmesini sağlamakta ve denizcilere sağlıklı olmaları için daima temiz üniforma giymelerini aşılamaktadır. Diğer bir değişle beyaz giymek doktoru gemiden uzak tutmaktadır. Ayrıca beyazlar içerisindeki bir deniz subayı daha hoş ve gösterişli gözükmektedir. Beyazın bir başka faydası da ısıyı, güneş ışınlarını çok iyi yansıtması ve subayın ortam şartlarından etkilenmesini en aza indirgeyerek daha sabırlı olmasına daha sabırlı olmasına ve daha iyi kararlar almasına yardımcı olur.
Sembolik olarak beyazın, yedi denizin birleşmesinden meydana geldiği düşünülebilir. Eski uygarlıklara göre “yedi” demek “bol, fazla” anlamı taşımaktaydı ve ayrıca 15. yüzyıldan önce de “yedi” diyerek dünya denizlerine atıfta bulunulurdu. Bu denizler ise şöyleydi: Kızıldeniz, Akdeniz, Karadeniz, Basra Körfezi, Adriyatik Denizi, Hazar Denizi ve Hint Okyanusu. Günümüzde ise dünya denizleri dört ana okyanus bölgesine bölünmüştür. Bunlar: Arktik Okyanusu (Kuzey Buz Denizi), Atlantik Okyanusu, Hint Okyanusu ve Pasifik Okyanusu’dur. Tarihe baktığımızda, giyilen ilk kıyafetlerin renginin sadece beyaz olduğunu görürüz. Günümüz Sudan’ında beyaz hala ulusal kıyafetlerin rengidir. Eski zamanlarda beyaz renkte olan pamuk, kıyafet yapma amacıyla oldukça yaygın kullanılıyordu. Dolayısıyla tüm dünyada ki en eski meslek olan askeri bahriyede de beyaz üniformalar kullanılmıştır. Kıyafetlerin boyanması, renklendirilmesi çok sonralardan çıkmış bir uygulamadır.
