in ,

KARA LEKE: BÖLÜM 1 (PETROL VE PETROL SIZINTISI)

      Dünyamızda neredeyse bütün ülkelerin sahip olmak istediği bir güç düşünün. Aklınıza gelen nedir? Para, şan, şöhret? Yoksa sanayi devriminden beri makinelerin damarlarında gezinen siyah kan, petrol mü?  Cevabınız petrol ise bu yazıyı ve gelecek haftalarda yayınlanacak olan serinin devamını okumanızı tavsiye ederiz. Hadi başlayalım. Nedir bu petrol? 

PETROL

(Şekil 1: Petrol Kuyusu)

      Petrol sudan yoğun kıvamlı, yeraltından çıkarılmış, koyu renkli, hidrokarbonlardan oluşmuş doğal bir yanıcı mineral yağıdır. Petrol kelimesi halk ağzında yakıt olarak yani benzin, dizel – motorin veya motor yağı olarak algılanmaktadır fakat aslında petrol, yeraltından çıkarılmış ve işlenmemiş ham petroldür. Benim tabirimle siyah kan. 

     Petrolün meydana geliş hikayesi ise yüz milyonlarca yıl önce (Şekil 2) başlamıştır. Denizlere sürüklenmiş veya denizlerde yaşamış olan hayvanların ve bitkilerin kalıntıları anaerobik bir ortamda, ısı basınç ve mikroorganizmaların etkisi ile ham petrole benzer bir yapı olan kerojeni oluşturmuştur. Kerojenin zaman ile alt tabakalardan yukarı tabakalara doğru hareket etmesi ile değişerek ham petrole dönüşmüştür. Bundan dolayı aynı bölgede bulunan petroller bile farklılık gösterebilmektedir. Neyse, bu konu biraz sıkıcı…

Uğruna Savaşlar Çıkan Petrol Nasıl Oluşur? - Bilgeyik
(Şekil 2 : Yüz Milyonlarca Yıl İçinde Petrol Oluşumu)

    Değişik kimyasal içeriğe sahip hidrokarbonların bir araya gelerek oluşturduğu değişik kimyevi bileşimde olan çok sayıda petrol tipi bulunmaktadır. Örneğin, parafin bazlı petrol, asfalt bazlı petrol gibi. 

     Petrol endüstrisi ve petrol ürünleri pazarlamada (petrol tankerleri ve genellikle boru hatları) taşıma, arama, çıkarma, rafinaj ve küresel süreçler yer almaktadır. Sektörün en büyük hacimli ürünleri fuel oil ve benzindir. Petrol aynı zamanda ilaç, solventler, gübre, pestisit ve plastik gibi birçok kimyasal ürünler için ham maddedir.

     Petrol, birçok sanayi için çok önemlidir ve sanayileşmiş medeniyetler kendisi için önemli olduğunu bilir. Bu nedenle birçok ülke için dediğimiz gibi önemli bir husustur. Dünyada petrol tüketimi her yıl yaklaşık olarak 30 milyar varildir ve üst petrol tüketicilerini büyük ölçüde gelişmiş ülkeler oluşturur. 2004 yılında tüketilen petrolün %24’ünü Amerika Birleşik Devletleri tarafından tüketilmiş ve 2007 yılında bu oran %21’e düşmüştür. Akıllardaki asıl soru ise petrolün bu denli kullanılması dünyanın geleceğini nasıl etkileyecektir? Hadi hep beraber bu konuyu petrol sızıntısını ele alarak inceleyelim.

(Şekil 3 : Petrol)

PETROL SIZINTISI

(Şekil 4 : Petrol Sızıntısı)

     Genelde okyanus ve kara sularına petrolün döküldüğü bir su kirliliği olarak algılansa da kara üzerinde de petrol sızıntıları meydana gelebilmektedir. Tankerlerden, petrol platformlarından, petrol kuyularından ham petrolün salınması petrol sızıntısının ana kaynakları olsa da mazot ve benzin gibi rafine edilmiş petrol ürünleri, büyük gemiler tarafından kullanılan fuel oil ve atık yağların salınması da petrol sızıntısı olarak değerlendirilebilir.

     Petrol denize döküldüğü zaman kimyasal ve fiziksel değişimlere uğrar. Deniz ortamına dökülmüş petrolün geleceği dökülen miktara, petrolün başlangıçtaki fiziki ve kimyasal özelliklerine, iklime, deniz koşullarına ve petrolün denizde kalıp kalmadığına veya kıyıya vurup vurmadığına bağlıdır.

     Tankerlerden, petrol platformlarından, petrol kuyularından ham petrolün salınması petrol sızıntısının ana kaynakları olsa da mazot ve benzin gibi rafine edilmiş petrol ürünleri, büyük gemiler tarafından kullanılan fuel oillerin ve atık yağların salınması da petrol sızıntısı olarak değerlendirilebilir.

(Şekil 5 : Petrol Sızıntısı)

     Petrol sızıntılarının büyüklüğünü anlamak için denize kazara dökülmüş petrolün özgül ağırlığını, damıtma özelliklerini, buhar basıncını, akışkanlığını ve akma noktasını bilmek petrol sızıntısının temizlenmesi için hayati önem taşımaktadır. Bu noktalar biraz sıkıcı olduğu için burada tek tek her birini açıklamayacağım ama kısaca değinmem gerekirse:

  • °API (Şekil 6) yani petrolün ağırlık özelliği petrollerin uçucu bileşen oranlarını ve akışkanlık eğilimlerini saptamada (petrolün özgül ağırlığı ile hesaplanır),
  • Damıtma (Şekil 7) ve buhar basıncı (Şekil 8) petrolün uçucu özelliğini belirler,
  • Akışkanlık  ve akma noktası (Şekil 9) isminden anlaşılacağı gibi petrolün akıcılığıdır diyebiliriz.
(Şekil 6 : °API Formülü)

     Tanker kazası sonucunda sızan petrolün %16’sı suya, %15’i ise buharlaşarak atmosfere karışır. %2’si biyolojik olarak çözünür, %3’ü açık denizde toplu olarak kalır, %16’sı kıyıya vururken, %28’i su dibine çöker. Tanker ve boru hatları ile taşınan petrolün sızması, rafineri ve tanker kazaları sonucu meydana gelen bu tür kirlenmelerin boyutu, genellikle petrol ile kaplanan alanların büyüklüğü ile değerlendirilir. Petrol ve türevlerinin yoğunluğunun, deniz suyu yoğunluğundan ortalama %10 daha az olması nedeniyle, su yüzeyinde kalan maddeler, sahile ulaşıncaya kadar bu konumlarını koruyamamaktadır.

(Şekil 7 : Bazı Petrollerin Damıtıma Bağlı Grafiği)
(Şekil 8 : Bazı Petrollerin Buhar Basıncına Bağlı Grafiği)

 

 

(Şekil 9 : Akışkanlığı Azalmış ve Katranlanmış Petrol)

Petrollerin Sınıflandırılması

     Basitçe anlatmak gerekirse petrolün çok farklı kullanım alanlarına hizmet edebilme şansı vardır çünkü petrol çok farklı çeşitte ve farklı büyüklükte hidrokarbon zincirlerine ayrılabilir. Damıtma işlemi petrol işleme tesislerinde ısıl süreçler ile yapılır ve üç tür ürün ortaya çıkar. İlk sıcaklıklarda çıkan ürünler hafif, ikinci ürünler orta ve son ürünler ağır petrol ürünleridir. Benzin, gaz vb. hafifken, dizel ve gaz yağı orta, fuel-oil, katran ve cila ağır ürünleri oluşturur. 

     °API ağırlık ölçeklerine göre petroller dört ana gruba (Şekil 10) ayrılmaktadır. Bu gruplandırmanın yapılmasının amacı, denize kazara dökülen petrolün müdahalesinin kolaylaştırılmasıdır. Genel bir kural olarak, petrolün °API ağırlık ölçeği ne kadar yüksek olursa ve özgül ağırlığı ne kadar düşük olursa devamlılık göstermesi o kadar az olacaktır. 

     Bu dört gruba ek olarak özgül ağırlığı 1’den daha büyük olan ve 10’dan daha az bir °API ağırlık ölçeğine sahip olan petroller için bazen beşinci bir grup kabul edilebilmektedir. Bu gibi petrollerin özellikle hafif tuzlu suda batmaları olasıdır ve bazen LAPIO (°API ağırlık ölçeği düşük petroller) olarak isimlendirilmektedirler. Bu kategori çok ağır yağ yakıtları ve bulamaç halinde artık petrolleri içermektedir.

(Şekil 10 : Petrollerin 4 Ana Grupta Sınıflandırılması)

Petrol Sızıntılarının Kaynakları

  • Gemi (özellikle tanker tipi) kazaları (Şekil 11),
  • Balast suyu boşaltma,
  • Gemi trafiği, 
  • Rafineri tesisleri,
  • Tankerlere petrol yükleme ve boşaltma tesisleri,
  • Denizde petrol üretimi,
  • Karasal kirlilik,
  • Endüstri ve,
  • Otomobil egzozundan çıkan gazların yağmur ile denize ulaşması

petrol sızıntılarının başlıca kaynaklarıdır.

(Şekil 11 : Bir Kuru Yük Gemisinden Sızan Petrol)

YAZAR:

BURAK HALİS GÜNEŞ

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ

GEMİ MAKİNELERİ İŞLETME MÜHENDİSLİĞİ

2019 – 2024

Yazar Arya - Melis Yıldız

MERSİN ÜNİVERSİTESİ - DENİZCİLİK İŞLETMELERİ YÖNETİMİ

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

TEHLİKELİ YÜK TAŞIMALARI ULUSLARARASI YASAL DÜZENLEMELERİ-1

Gemi Ana Makineleri Sınıflandırma 2