İŞ KAZASI
Çalışma hayatında yer alan risklerin önüne geçilememesi durumunda iş kazaları meydana gelmektedir. İş kazalarını önlemeye yönelik olarak İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği kavramı geliştirilmiştir. Bu kavram, çalışma hayatında işçi ve işverene bazı sorumluluklar yükleyerek kazaların önüne geçilmesini amaçlasa da işçiler çeşitli sebeplerle iş kazası geçirmektedir. İşçilerin ruh halleri, çalışma ortamına uygun olmayan davranışları, çalışma süreçleri, bilinçsiz bir şekilde iş sürdürmeleri, işletmenin alan yetersizliği, yanlış düzen vb. iş kazalarına sebep olan etkenler arasındadır.
İşçinin iş yeri alanı içerisinde, iş yeri alanı dışında veya işverenin iş yeri dışındaki bir işinde meydana gelen ve işçinin fiziksel veya ruhsal olarak zarar gördüğü olay iş kazasıdır. İş yeri dışında işçinin uğradığı kazanın iş kazası sayılabilmesi için, işçinin işveren tarafından, iş yeri dışında yürütülen bir iş nedeniyle görevlendirilmiş olması gerekir. Örnek vermek gerekirse, işçinin işveren tarafından görevlendirilmiş olarak başka bir şehre işverene ait araçla giderken aracın devrilmesi sonucu oluşan kaza iş kazasıdır.
Kaza esnasında işçi herhangi bir zarara uğramadığı halde sonradan ortaya çıkan bedensel ve ruhsal rahatsızlıklar da iş kazası olarak değerlendirilir. Örneğin iş yerinde düşüp başını vuran işçinin, hemen o anda herhangi bir sıkıntı yaşamadığı halde sonradan bu kazaya istinaden beyin kanaması geçirmesi sebebiyle hayatını kaybetmesi iş kazası sonucu ölüm olarak değerlendirilir.
RAMAK KALA
Ramak kala olay: İş yerinde meydana gelen, çalışan, iş yeri ya da ekipmanını zarara uğratma potansiyeli olduğu halde herhangi bir zarara uğratmayan, günlük yaşantımızda “Az Kalsın” “Neredeyse” “Kıl Payı” diyerek anlatmaya başladığımız olaylardır.
Yaşanmamış kazaların oluşumu, kazalardan çok daha fazladır. Her gün her an birçok kayıp ile sonuçlanabilecek ancak çeşitli şekillerde sonuçlanmayan olay olmaktadır. Ramak kala olaylar kazasız bir şekilde atlatıldığı için bu durumu yaşayan kişiler tarafından çok fazla önemsememe ve rapor edilmeye gerek duymama gibi bir algı yaratabilir ancak bu tamamen yanlıştır. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununu gereğince; her türlü ramak kala olayların kayıt altına alınması gerekmektedir çünkü ramak kala olaylarının bildirilmesinin ileride yaşanabilecek iş kazalarının tespit edilmesi ve önlenmesi için büyük önem arz ettiği yapılan bilimsel çalışmalar ile kanıtlanmıştır.
Heinrich Piramidi veya Heinrich Yasasına göre bir iş yerinde benzer 330 adet kaza ele alındığında, meydana gelen 1 ağır yaralanmalı kaza için 29 hafif yaralanmalı ve 300 yaralanmasız (ramak kala) olay meydana gelmektedir.
RAMAK KALA OLAYLAR
Bir işçi domuz arabasının üstündeki kaygan vinil kağıtla paketlenmiş pompanın muhafazasını iki eliyle sıkıca kavrayarak kaldırdığı sırada neredeyse elinden kayıyordu ve ayağına düşürecekti.
Bir kepçe kovasına pimin yerinden çıkarılması için, usta pimin başına balyozla sertçe vurdu. Pim yuvasından çok hızlı bir şekilde fırlayarak karşı tarafta çalışan işçinin yakınından geçti, az kalsın ona vuruyordu.
Bir usta çalışma tezgahının üzerinde kontrol valflerini onarıyordu. Yağın yere dökülmesi ve damlamasına rağmen bunun farkına varamadı. Yağdan ayağı kaydı neredeyse düşecekti.
Bir usta transmisyonun içine monte edilmesi gereken seyyar dişliyi büyük bir güç harcayarak monte etmeye çalışıyordu. Ansızın kamalı mil tam hizasına gelip yerine oturdu. Bu sırada işçi parmaklarını sıkıştırmaktan kıl payı kurtuldu.
İNSAN FAKTÖRÜ
İnsan faktörünün kabul edilmiş bir tanımı henüz yoktur. Denizcilik alanında, bir insanla başka bir insan, sistem veya gemi üzerindeki herhangi bir makine arasındaki ilişkiyi etkileyecek her şeyi kapsayacak bir “insan faktörü” tanımı yapılabilir.
Kazaların çoğunda insan faktörü olduğunu söylemek mümkün. İş kazalarında işçilerin dikkatsiz, tedbirsiz, sinirli, ihmalkar olmaları, kişisel koruyucu malzeme kullanmamaları, alınmış iş güvenliği önlemlerini etkisiz hale getirmeleri gibi tehlikeli davranışları da kazayı doğuran bir diğer etkendir.
Denizcilik sektörü, insan gücünün en çok ihtiyaç duyulduğu sektörlerden biridir. Bu sebeple deniz kazalarının büyük bir çoğunluğunun insan faktörü veya insan hatasından kaynaklandığı kanıksanamaz bir gerçektir. Bayrak devleti uygulamaları üzerine çalışan IMO alt komitesi 187 adet karaya oturma ve çatışma kazasını incelediğinde, 150 adet kazanın yani kazaların %80 oranda insan hatasından kaynaklandığını tespit ederken, sadece birkaç kazanın teknik hatadan kaynaklandığını belirtmiştir.
İş kazaları, 1930 yılında tanımlanan Domino Teorisine göre %88 oranında insanların güvenli olmayan davranışlarından kaynaklanmaktadır.
İş kazası sonucu oluşturulmuş bir iş kazası raporuna ulaşmak için tıklayınız:
DOMİNO TEORİSİ NEDİR?
Günümüze kadar birçok farklı çalışma ile değişikliğe uğrayan domino teorisi, hâlâ iş sağlığı ve güvenliğinin temelini oluşturmaktadır. Domino teorisi, iş kazalarının sebeplerine ve nasıl önlenebileceklerine ışık tutmaktadır. Teori, kaza sebeplerini birer domino taşına benzetmekte ve herhangi birinin düşmesi sonucunda kazanın meydana geleceğini savunmaktadır. Teori, doğrusal bir şekilde inceleme yapması sebebiyle kazalara “neden” olan faktörü bulmaya çalışır. Heinrich, kazaların;
- %88’inin çalışanların emniyetsiz hareketlerinin,
- %10’unun emniyetsiz koşulların
- %2’sinin ise öngörülemez durumların sebep olduğunu belirtmektedir.
Beş Domino Taşı
Heinrich’in çalışması iş kazalarına 5 sebebin temel oluşturduğunu ortaya koymaktadır. Bunlar;
- İşçinin Sosyal Çevresi ve Kalıtsal Özellikleri: Kişilik özellikleri ve o an içinde bulunduğu toplumsal çevre, işçinin bir kazaya karışma ihtimalini arttırdığını ortaya koymaktadır. Sonraki çalışmalar bu dominoyu çalışmaların dışında bırakmışlardır.
- İşçinin Kişisel Sorunları ve Hataları: Çalışan işçinin dönemsel problemleri, yorgunluk ve sosyal çevresinin kaza yaşanma ihtimalini arttırdığını ortaya koymaktadır.
- Kişisel Hatalar: İşçinin emniyetsiz davranışları ve kişisel hataları kaza ve olaylara en çok sebebiyet veren faktördür.
- Kazanın Gerçekleşmesi: Aşağıdaki domino taşlarından herhangi biri düştüğünde kaza tetiklenmiş olur.
- Kazanın Bir Sonucu Olarak Yaralanma: Kaza ve yaralanma, kazaya sebebiyet veren ilk üç etkenden birinin ortadan kaldırılması ile önlenebilmektedir.