KURU YÜK OLARAK TEHLİKELİ YÜK TAŞIMALARI
Birleşmiş Milletlere göre denizyolu taşımacılığında ürün sınıflandırılmasında kuru dökme yükler, hammadde, tahıl ürünleri, demir ve çelik ürünleri, kömür, şeker, tuz gibi fiziksel karakterize sahip olan yüklerdir. Ekonomik olarak bir tanımla yapıldığı zaman ise, yükün birim maliyetinin düşürülmesi için büyük partiler halinde yapılan taşıma olarak tanımlanabilir.
Tehlikeli yüklerin kuru dökme yük olarak taşınmaları savunma sanayinde üretilen patlayıcılar, gübre, kömür, saman, çeşitli kimyevi maddeler, radyoaktif maddeler, hayvansal ürünler v.b. yükler görülmektedir. Bu ürünlerin ithalatı ve ihracatı çoğu ülke tarafından gerçekleştirilmektedir. Bu durumda dünya üzerinde çok fazla ve çeşitli sayıda tehlikeli yük sürekli olarak taşıma halinde olduğunu bize göstermektedir.
Dökme Kuru Yük Taşımaları
İkinci Dünya Savaşı sonrasında Avrupa ülkeleri savaştan dolayı yeniden yapılanmaya gitmeleriyle daha çok hammaddeye ihtiyaç duydular. Tehlikeli yüklerin dökme yük olarak taşımalarının yapıldığı bu gemiler deadweight olarak 4.000 ile 2.100.000 arasında değişmektedir.
Taşınan yüklere örnek olarak:
- Fosfat
- Sülfür
- Boksit
- Kömür
- Pirit
- Gübre verilebilir.
40.000 deadweight ve yukarı taşıma kapasitesine sahip olan gemilere UBS (Universal Bulk Ship) gemiler olarak bilinmektedirler. Bu gemiler, dökmeciler içinde okyanus aşırı gemilerin ağırlık kazanmış olan türüdür. Bu boyutlardaki gemilerin yaklaşık 65.000 deadweight kadar olanları Panama Kanalından geçebilecek ölçeklere sahiptir. Bu tonaja sahip gemilere ‘‘Panamax’’ olarak adlandırılmaktadır. Panamax gemi türleri, Panama Kanalından tam ya da tama yakın yükle geçebilecek en büyük tonajı belirtmektedir. Panama Kanalı sınırlı bir geçittir. (Bu kanaldan geçebilecek gemiler en olacak en çok 32 m., boyunda en çok 275 m., olarak sınırlandırılmıştır.)
Dolayısıyla belirtilen bu değerler Panamax gemileri için azami boyutlarını oluşturmaktadır.
Panamax gemileri daha seri ve kısa sürede elleçleme operasyonları için donanımsız olarak dizayn edilmektedir. Bu durumda limanlarda elleçleme operasyonlarının yapılmasında daha dikkatli olunması gerekmektedir.
Dökme yüklerin taşınmasında daha büyük tonaja sahip olan gemilere ‘’Cape Size’’ olarak isimlendirilmiştir. Bu gross tonajdaki gemilerin hizmet alanları daha dar olup, genellikle Pasifik Okyanusu’nda kömür ve benzeri maden taşımacılığı yapmaktadırlar. 1980’lerden sonra Cape Size gemi türleri yerlerini OBO (Cevher-Tahıl-Petrol) türü gemilere bırakmaya başlamışlardır. Fakat 2000’li yıllarda artık çok büyük tonajlı gemilerin yük bulma sorunlarından dolayı inşa açısından çok fazla tercih edilmemektedirler.
Kırkambar Yükü Taşımaları
Konvansiyonel (klasik) parti yük gemileri şilep veya kırkambar gemisi olarak tanımlanmaktadır. Modern parça yük gemileri ise konteyner, lash ve RoRo gemileridir. Bu tipteki gemiler çoğunlukla çuval, sandık, balya, fıçı, kutu, varil, kasa, vb. ambalajlı yükleri taşımak üzere yapıılmaktadır. Kırkambar gemilerinin yük taşıma kapasiteleri 4.000 ile 15.000 ton arasındadır.
Yükleme ve boşaltma zorlukları, yüklerin birbirlerine zarar vermesi ve çok zaman kaybı olması gibi sebeplerden dolayı bu tip gemiler yerlerini modern gemilere bırakmaktadırlar.
Modern Kırkambar Yük Gemileri, farklı taşımacılık fonksiyonları göz önünde bulundurularak tasarlanmaktadır. Bu tip gemileri diğer çok amaçlı taşıyıcılardan ayıran en temel özellik konteyner taşımalarına daha müsait ve üzerinde konteyner yükleme/tahliye işlemlerinde kullanılabilecek nitelikte özel donanımlarının bulunmasıdır. Bu tip gemilerde bazen açık güverte tercih edilebilmekte ya da güverte üstü ambar ağızlarına oranla çok dar tutularak vinçlerin ambar içindeki konteynerler üzerinde tam anlamıyla etkili olabilmesi sağlanmaktadır. Özel inşa teknikleri ile operasyon etkinliğini arttırmak ve liman süre ve maliyetlerini azaltmak mümkündür.
Roro Taşımaları
Roro teriminin açılımı Roll-on/Roll-off olup dizilimdeki karşılığı tekerlekli/tekerleksiz yüklerin taşınması için dizayn edilmiş olan gemilere verilen isimdir. Tehlikeli yüklerle yüklenmiş olan tekerlekli/tekerleksiz araçlar bu gemilerin içine uygun şekilde istiflenerek ulaştırılmak istenen noktalara götürülmektedir. Tehlikeli yüklerin yüklendiği kasalar çekiçiler tarafından araç içine alınarak yerleştirilir. Gerekli görüldüğü zamanlar çekicilerde kasalarla birlikte araç içinde kalmaktadır. Varış limanında tehlikeli yüklerle yüklü olan kasalar varsa mevcut çekiciler ile yoksa varış limanında diğer çekiciler ile gemi içinden indirilir. Bu taşımalarda mesafeler kısa olup, kara yolu ayağının kısaltılması için düzenlenen seferlerdir. Bu şekilde yapılan taşımalarda karayolunda yapılacak olan taşımalar toparlanarak tek bir gemiyle tek seferde taşınabilmektedir.
RoRo gemilerinde ekonomi genellikle kısa deniz geçitlerini karalara birleştiren taşıma şekillerinde sağlanabilmektedir. Ancak, konteyner/treyler karışımı, kombine gemi tipleri kullanılarak Avustralya-Uzakdogu-Avrupa hatlarında da başarı sağlanabilmektedir. Bu sayede yükleme ve boşaltmada hız ekonomisinin sağlandığı görülmektedir.
Tekerlekli yüklerin taşınmasının ve istifinin sistematik bir halde gerçekleştirilmesi için geniş ve katlı otopark sisteminde ambarları bulunmaktadır.Ro-Ro gemileri yakın yol deniz taşımacılığı ve okyanus aşırı deniz taşımacılığı olmak üzere iki ana pazarda işletilmektedirler.
RoRo taşımalarında tehlikeli yüklerin en çok taşımasının kara tankerlerinde olduğu görülmektedir. Kara tankerleri durumlarından dolayı taşıması yapılan RoRo gemisinde ayrı olarak istiflenmektedir. Diğer kırkambar ve konteyner yükleride yine bu şekilde taşınmaktadır.
RoRo taşımacılığı, hacim gereksinimi en yüksek olan taşımacılıktır. Bu yüzden, aynı kapasitedeki RoRo gemisinin hacmi diger gemi türlerine göre fazladır. Bunun sebebi, RoRo gemilerinde yitik hacim diger gemilere göre daha fazladır. Geminin hangarlarına tekerlekli yükler yüklendiğinde yükün üstü çoğunlukla boş hacim olarak kalmaktadır. Bu ise taşımalarda yitik hacim olarak bilinmektedir. Bu tip gemilerde yitik hacim %30-40 oranındadır.
Yangın önlemlerinin en üst seviyede olduğu bu gemilerde çekiçlerinde yakıt tanklarının var olmasından dolayı ayrıca önlemlerinde alınması gerekmektedir. Bir yangın durumunda tehlikeli yüklerin patlama riskinin yanında çekicilerinde yakıt tanklarının patlama riski durumu göz önünde tutulmalıdır.
Konteyner Taşımaları
Konteyner taşımalarında taşınan yükler, çabuk hasarlanabilecek olan, darbelere karşı hassa yüklerin ve kırkambar yüklerin niteliği taşınan tehlikeli yüklerin kapalı kaplar içinde taşınmasıdır. Bu kapalı kaplar dünyanın her tarafında standart ölçülere sahip olup elleçleme operasyonlarında standart ekipmanlar kullanılmaktadır.
Tehlikeli yüklerin konteyner taşıması olarak taşınmasının başında güvenlik gelmektedir. Konteyner yapısı bakımından kapalı ve sağlam bir kap niteliği gördüğü için, dışardan gelen darbelere karşı ürünleri korumaktadır. Limanlarda elleçleme operasyonları sırasında istenmeyen kazalar meydana gelmektedir. Bu kazalar sonuçunda tehlikeli yüklerin etrafa dağılmaması için (gerek katı şekilde, gerek sıvı şekilde, gerekse gaz halinde) konteyner bir güvenlik kalkanı oluşturmaktadır.
Konteyner taşımacılığında, dökme yükler dışında yüklerin kara ve deniz yolunda taşınacak olan yüklerin paketlenmesi ve bu paketlerin ağırlıklarının standartlarını belirten, uyulması gereken gereken koşulları bulunduran bir rehber bulunmaktadır. Bu rehber, Yük Taşıma Birimi olarak çevirisi yapılabilecek olan kısaltması CTU (Cargo Transport Unit) olan rehberdir. 17 şubat 1999 tarihinden itibaren yüyürlüğe girmiş olup, yüklemelerde gerekli düzeni ve kuralları bildirmektedir.
Tehlikeli yükler konteynerler içinde katı halde, sıvı halde ve sıvılaştırılmış gaz halinde taşınabilmektedir.
Katı halde taşınan yükler ambalajlı özel kaplar içinde 20’ veya 40’ konteynerler (standart, yarım yükseklikte, üstü açık, dökme yük, havlandırmalı, platform, soğutmalı gibi) içinde istiflenmektedir. Bunlara örnek olarak patlayıcılar, cephane, kimyasal ilaçlar, tarımsal ürünler v.b. Özel ambalajlanmış olan bu yükler, dikkatli bir şekilde konteyner içinde istiflenir. İsitf yapılırken yüklerin biribirlerini ezmelerine zarar vermemelerine dikkat edilmelidir. Konteyner içine yükler genellikle tam doluluk ile yüklenmeye çalışılır. Konteyneler liman ve gemi operasyonlarında elleçleme sırasında sarsılma, sallanma ve düşme gibi durumlar yaşanabilir. Tam dolu olmayan konteynerlerde limanda ve gemi operasyonlarında böyle durumlar meydana gelmesinde içerisindeki yük zarar görebilir.
Bu durumların önüne geçilmesi içinde ;
– konteyner içi taban ekipmanları (tahta paletler, çeşitli tahta ekipmanları ve çelik direkler)
– kontyener içi dolgu malzemelerı (hava yastıkları, tahta kaplamalar)
– konteyner içi bağlama ekipmanları (halat, kayış, gergi, kelepçe, klips, zincir) kullanılmalıdır.
Soğutmalı konteyner taşımaları içinde özel durumlar bulunmaktadır. Yükün soğutmalı konteyner içinde sürekli kontrol altında tutulması gerekli olup, sıcaklık değişimleri düzenli takip edilmelidir. Soğutmalı konteynerler üzerindeki ekipman sayesinde limanlarda ve gemilerde belirli sürelerde kendi kendilerine soğutma yapabilirler. Fakat yakıtlarının bitmesi ihtimaline karşı bu konteynerlerin limanda uygun alanlara öncelikle yerleştirilip, dışardan enerji yardımı ile çalışmalarınadevam edilmesi sağlanmalıdır. Gemilerde ise yüklemelerde en son yüklenen ve tahliyelerde ilk olarak tahliye edilen bu yükler, geminin enerji hattına bağlanarak ihtiyaç duyulan enerji kaynağı sağlanmalıdır.
Sıvı halde taşınan yükler ve sıvılaştırılmış gaz yükler içinde ISO tank konteynerler tercih edilmektedir. Düşük tehlikeli ve tehlikeli kimyasal sıvıların taşınmasında, sıvılaştırlmış gazların taşınmasında tercih edilirler. Tank konteynerlerin yüklenmesinde belirlenen sınır değerler asla aşılmamalıdır. ISO standartlarına uygun ekipmanlar ile elleçleme operasyonları yapılmalıdır. Tehlikeli yüklerin sıvı halde yüklenme durumlarında, sıvıların fiziksel yapıları göz önünde bulundurulmalıdır. Elleçleme operasyonları sırasında limanda ve gemide meydana gelen sarsılma ve düşme gibi durumlarda, konteynerin duvarlarına sıvı tarafından yüksek miktarda basınç uygulanacaktır. Bu basınçta tank konteynerin patlamasına ve sızıntı yapmasına neden olabilir. Bu sebepten dolayı yüklemelerin belirlenen sınırlar içinde yapılmasına dikkat edilmelidir. Tank konteynerlerda sızıntı durumu en çok karşılaşılan durumlardan biridir. Konteynerin ön veya arka alt kısmında bulunan tahliye vanasında meydana gelen sızıntı, diğer yüklerinde zarar göresine sebep olmaktadır. Bu vanaların elleçleme operasyonları sırasında düzenli olarak kontrol edilmeleri gerekmektedir. Yine tank konteynerleri taşıdıkları tehlikeli yüklerin fiziksel yapısı nedeniyle belirli sıcaklıklarda tutulmalıdır. Bunun içinde gerekli durumlarda konteyneri tank kısmı özel malzeme ile kaplanarak ısı yalıtımı yapılmaktadır. Aşırı ısı yükselmesi veya düşmesi durumlarıunda tehlikeli yükler istenmeyen reaksiyonlar gösterek çevreye zarar verebiliriler.
Tank konteyner içinde yüksek basınçla depolanan sıvılaştırılmış gazların basınç durumlarıda düzenli olarak takip edilmelidir. İç basıncın artması nedeniyle tank konteynerin duvarlarına uygulanan basınçta artacaktır. İçerdeki gaz hacminin artması tank konteyner için büyük tehlikeye sebep olacaktır. Artan basıncın kontrol alınamaması durumunda konteyner bir bomba etkisiyle patlama meydana getirebilir. Bu durumda çevresinde bulunan ortamda büyük çaplı hasarlara sebep olacaktır.
Tehlikeli yüklerin istiflendiği konteynerler, konteyner gemilerine yüklenmektedirler. Konteyner gemileri kırkambar gemilerinin özelleşerek konteyer taşımak için dizayn edilmiş gemilerdir. Konteyner gemilerinin taşıma kapasitesi belirtilmek için TEU( Twenty Foot Equivalent) ifadesi kullanılmaktadır. TEU ifadesinin kullanılması ile geminin alabileceği toplam 20’ büyüklüğündeki konteyner sayısı verilmiş olur. Konteyner gemisi 20’ konteyner dışında 40’ konteynerde taşırlar fakat genel toplamda 40’ konteyner 2 adet 20’ konteyner olarak hesaplanır. Bunlar içinde FEU ifadesi kullanılır.
Konteyner gemileri zamanla gelişmiş ve boyutları büyümüştür. Gün geçtikçe konteyner taşımalarına olan ilginin artması sonucunda taşıma kapasiteleride artmaktadır. Tehlikeli yüklerde bu artan kapasite içinde yerlerini almaktadırlar.
Aşağıdaki tabloda konteyner gemilerinin gelişimleri ve nesiileri ile taşıma kapasiteleri görülmektedir.
1. Nesil Gemiler | 1.000 TEU ‘ya kadar |
2. Nesil Gemiler | 2.000 TEU ‘ya kadar |
3. Nesil Gemiler | 3.000 TEU ‘ya kadar |
4. Nesil Gemiler | 3.000 TEU ‘dan fazla |
5. Nesil Gemiler | 6.000 TEU ‘dan fazla |
6. Nesil Gemiler | 8.000 TEU ‘dan fazla |
Tablo 1. Konteyner Gemilerinin Nesilleri ve Gelişimi
Konteyner gemilerinde tehlikeli yükler ayrı kısımlarda istiflenmektedir. Bu ayrımın yapılmasının amacı diğer yükleri korumaktır. Bu ayrı istifleme sayesinde konteynerlerin denetlenmesi ve gözlemlenmesi daha kolay olmaktadır. Konteyner terminallerinde gemilerin elleçleme operayonlarında tehlikeli yük ile yüklenmiş olan konteyner özel operasyonlarla gemiye alınmaktadır. Gemiye yükleme sırasında en son tehlikeli yüklerin yüklenmesine göre konteyner planlaması yapılmaktadır. Bu durum sahada ve apronda tehlikeli yüklü konteynerin bekletilmemesi içindir. Olası herhangi bir kazada diğer tehlikeli yükle yüklü konteynerlerde güvende tutulmuş olmaktadır. Geminin tahliye planlarıda yine tehlikeli yükle yüklü olan konteynerin ilk gemiden tahliye edilmesine göre düzenlenir. Tahliye edilen konteyner liman sahasından uzaklaştırılır ve operasyona devam edilir.
Konteyner gemilerinde, tehlikeli yüklerin istiflenme operasyonları oldukça dikkatli yapılmalıdır. Hava şartlarından dolayı geminin yalpa yapması, yan yatması gibi durumlarda yüklerin sabitliği korumaları oldukça önemlidir. Dengesini kaybeden bir tehlikeli yük, önce kendisi için sonrada çevresi için tehlike oluşturacaktır. İso tank konteynerlerde gemilerde ayrı yerlerde istiflenmektedir. Bu sayede kontrol işlemleri daha kolay olmaktadır. Bu istif bölgesinin ani sıcaklık değişimlerinden etkilenmekeyecek yerler olmasına dikkat edilmelidir.