Merhabalar, bize bu değerli vaktinizi ayırdığınız için DARGEB Denizde Kadın Ekibi olarak tüm DARGEB Denizci Öğrenciler adına teşekkür ederiz.
1.Öncelikle bize biraz kendinizden bahsedip, eğitim ve iş hayatınıza değinebilir misiniz? Mesleğinizi sizden dinlemek bizim için büyük bir mutluluktur.
Merhabalar, ben Türkan Bahar Gel. İstanbul Teknik Üniversitesi Deniz Ulaştırma İşletme Bölümü 2018 mezunuyum. Okul dönemimde stajlarımı kuru yük ve konteyner gemilerinde yaptıktan sonra konteyner gemilerinde devam etmeye karar verdim. Mezun olduğumdan bu yana Arkas Deniz Ticaret Filosu’nda 3.ve 2.zabit olarak görev yaptım. Şu anda da 2. Zabit olarak çalışmaya devam etmekteyim.
2. Mesleğinizi seçerken en başında düşündüğünüz ve karşılaştığınız zorluklar hala devam etmekte midir? Bu süreci nasıl yönettiniz ve üstesinden geldiniz? Bu mesleği seçtiğinizde çevrenizden aldığınız desteklerden veya tepkilerden bahseder misiniz?
Bu mesleği yapmaya karar verdiğimde 16 yaşındaydım. Tabi o yaşlar bu denli zor ve hayatınızı tamamen etkileyecek bir meslek seçmek için kritik yaşlar. Şimdi olduğu kadar risk değerlendirmesi yapamıyor, zorluk/kolaylık kavramlarını ayıramıyorsunuz. Sadece giyeceğiniz üniformalar, gideceğiniz ülkeler, yaşayacağınız maceralarda oluyor aklınız. Zaten bu işin en güzel yanı da bu değil mi?
Ailemin karşısına geçip ‘Ben kaptan olucam, gemilere gidicem’ dediğim günkü heyecanımı hala dün gibi hatırlıyorum. O gün ailem bana ‘Biz senin arkandayız kızım, ne olmak istiyorsan en iyisini ol’ dediği için çok şanslıyım. Onların, keza arkadaşlarımın desteği olmasa belki de çıktığım yoldan daha başlamadan dönerdim. Çünkü gerçekten negatif yaklaşımlar hep daha fazla oluyor. Meslekten olmayan, mesleğin zorluklarını bilmeyen kişiler tarafından yapılan negatif yorumlar bir kulağınızdan girip ötekinden çıksa da; meslekte bir yer edinmiş, belli bir seviyeye ulaşmış kişilerin bu yaklaşımları çok daha ümit kırıcı oluyor.
3. Üniversite yıllarınız da ‘Denizde Kadın’ fikirleri ve tepkileri nasıldı? Bu tepkiler doğrultusunda “Ben yapamayacağım” veya tam askine bu meslek “Benim için biçilmiş bir kaftan” dediğiniz zamanlarınız oldu mu?
Sosyal hayatta ‘Kadın Denizci’ fikri hep takdir görüyor benim yaşadığım kadarıyla. Ama çoğu hemcinsimin bildiği gibi gerçekler bu kadar takdir edilesi değil.
Yaptığım işi gemiye çıktığım ilk günden beri hep çok severek yaptım. Yapmaya devam ediyorum. Tabi ki kırılma noktaları oluyor, üst üste gelen kötü olaylar sizi zorlayabilir ama bu demek değil ki bütün meslek hayatınız bu şekilde devam edecek. Burda önemli olan kendinizi dinleyip buna göre kendinize göre bir motivasyon kaynağı bulabilmeniz. Bu kamaranızda kendi başınıza değerlendirdiğiniz bir zaman dilimi olabilir,gemideki kişilerle sosyalleşmek ya da limanda dışarı çıkmak olabilir vs.
4. Denizcilik sektöründe bir kadın olarak staj döneminizde veya iş hayatınızda pozitif veya negatif bir ayrımcılıkla karşılaştınız mı? Karşılaştıysanız eğer bu durumda neler yaptınız?
Şu anda çözümü için büyük adımlar atılmış olan kadın stajyer sorunu, staj aradığım dönemde oldukça fazlaydı. Dönemdeki kadın arkadaşlarım gibi benim de daha şirketin kapısından giremeden, güvenlikten döndürüldüğüm günler oldu. Bunların beni durduramadığı gibi ilerleyen zamanlarda da kimseyi durdurmamasını diliyorum.
5. Sizce kadınlar sektörde kendini ifade ederken yaşatıldığı bazı durum veya mobbingler yüzünden eksik kalmakta mıdır, zorluk yaşamakta mıdır?
Hangi yıl olduğunu hatırlayamıyorum ama ‘Yakamoz: Denizde Kadın’ sempozyumlarından birinde ablalarımdan biri şöyle demişti ‘Eğer Türkiye’de ilk gemiye çıkan kadın, bol kıyafetler giymese, saçlarını sımsıkı toplamasa, yani kısaca kendini kamufle etmek zorunda kalmasa biz hala bugün bunları yapmak zorunda olur muyduk?’ Aslında bütün mesele burdan başlıyor. Kendini ifade etmek sadece sözcüklerle olmaz. İstediğini giymek ya da saçlarını açabilmek de kendini bir şekilde ifade edebilmektir. Kendimizi kamufle etmek zorunda kalmadığımızda her şey daha kolay olacak eminim.
Erkek denizcilere abileri gemiye çıkmadan önce neden mesleki ya da sosyal öneriler verirken, kadın denizcilere ablaları nasıl giyinmesi, nasıl davranması, kamarasının kapısını kitlemesi hakkında öneriler verir?
6. Sektördeki kadınların iş bulma ve çalışma vb. zorlukları bölgesel olarak mı evrensel olarak mı sorun edilmektedir? Örneğin, Türkiye’deki denizci kadınlar ile diğer ülkelerde çalışmakta olan denizci kadınların çalışma süreçlerinde yaşadıkları sorunlar, refah seviyeleri farklı mıdır?
Bu soruya ben de bir soruyla cevap vermek istiyorum:
Türkiye’de kadın olmak bu kadar zorken, denizci bir kadın olmak ne kadar zordur?
7. Sektördeki kadın sayısındaki azınlığın üniversitelerden mezun öğrenci sayısı ile kıyasladığımızda ve sektördeki kadınların iş istihdamına baktığımızda (Örneğin şirketlerin kadın denizci çalışanlarının sayıları); beklediğimiz, olması gereken durumlarla, sayılarla ve başarılarla karılaşabilmekte miyiz?
Bu durumla ilk karşılaştığımdan beri hala şaşırıyorum. Erkek azınlığın olduğu mesleklerde de erkekler için bu denli istihdam yaratılması zorunlu oluyor mu yoksa onlar standart şekilde staj/iş bulabiliyor mu? Üniversitesini okuduğun bir bölümün stajını yapmak için –ki bu okulunu tamamlamak için zorunlu bir staj- bu denli zorlanılması kesinlikle normal değil.
Yapılan son sözleşmelerle birlikte durumun oldukça iyiye gittiğini söyleyebilirim. Olması gereken yerde değil ama eminim ileryen dönemlerde olması beklenen de iyi olacak.
8. Denizde kadınlar bu sektörde mesleğin vermiş olduğu zorlukların yanı sıra sadece erkekler tarafından değil, kadınlar tarafından da zorluk yaşayabilmektelerdir. Sektördeki insanların birbirleri ile as-üs ilişkilerine baktığınızda durumu nasıl değerlendirirsiniz? (Örneğin kadın veya erkek bir zabitin, kadın bir stajyere veya kamarota verdiği talimatlar ve yaptığı yardımlar…)
Aslında bu konuda sektör önce kendini sorgulamalıdır. En baştan kadın denizci / denizci diye bir ayrım olmamalıdır. Stajyerken pozitif ayrımcılığa maruz kalarak başlayan bu süreç zabit olunduğunda karşınıza negatif bir durum olarak çıkacaktır. Bunun yanı sıra negatif ayrımcılığın da meslekten soğumaya, heyecanın kırılmasına neden olacağı çok açık.
Zaten bizim savunduğumuz şey tam olarak bu: Eşitlik.
9. Son olarak denizcik bölümünde okuyan biz öğrencilere tavsiyeleriniz nelerdir?
Mesleki yeterlilik, ingilizce gibi olması gerekenlere girmeden nacizane şunu söyleyebilirim: İyi bir gözlemci olun, ne istediğinize karar verip sonuna kadar peşinden gidin ve tüm zorluklara rağmen heyecanınızı hiçbir zaman kaybetmeyin.
Selametle…
Sizlerle röportajımızı sonlandırmış olup, bizlere aktardığınız bu değerli bilgiler için teşekkür ederiz.
Saygılarımızla, sağlıcakla kalın…
DARGEB DENİZCİ ÖĞRENCİLER BİRLİĞİ
Röportör:
Denizde Kadın Ekibi – Proje Üyesi
Zeynep Sarı
Ordu Üniversitesi
Deniz Ulaştırma İşletme