Türk Deniz Ticareti
Türklerde deniz taşımacılığının gelişmesi, İpek ve Baharat yollarının ele geçirilmesiyle başlamasına rağmen kısa zamanda çevre denizlere egemen olunmasıyla, dünya ticaretini de etkilemiştir. Osmanlı deniz ticaretindeki bu başlangıç döneminden sonraki gelişmeler 3 dönemde incelenebilir:
⦁ Yabancı gemilerin taşıma yaptıkları devir,
⦁ Yabancı gemilerin ve Türk gemilerin birlikte taşıma yaptıkları devir,
⦁ Sadece Türk gemilerin taşıma yaptıkları devir.
⦁ 16.yy ile başlayan 1.devirde, Türk sularında yabancı gemiler çalışmaktadır. Kanuni Sultan Süleyman’ın Fransa Kralı I. François ile imzaladığı ticaret sözleşmesinde Avrupa ile olan Türk ticareti Fransız bayrağını taşıyan gemilere verilmişti. Bizim için kapitülasyon sözleşmesi olan, ancak Avrupa’da yayınlanan kitaplarda “modern anlamda ilk ticaret muahedesi” olarak geçen bu imtiyazdan yararlanılarak, Türk limanları arasında da Fransız gemileri işletiliyordu. Diğer ülkeler de Türkiye ile yaptıkları ticarette Fransız bayrağı taşıyan gemileri kullanmak zorunda idiler. 17.yy.da bu ülkelere ek olarak Avusturya, Rusya, İsveç, İspanya ve sonraları Prusya da, Türkiye’ye ait olan ticaretlerini kendi gemileriyle yapma iznini almışlardır.
⦁ 19.yy. başlayan 2.devirde, yabancı gemiler yanında Türkler de gemi işletmeye başlamıştır. Tanzimat’tan sonra 1843’te Bahriye Nezareti tarafından deniz ticareti amacıyla kurulan Fevaid-i Osmaniye yönetimi sektördeki yabancı rekabetine dayanamamış bir kaç sene sonra ayrıcalığı ile bir Fransız şirketine devredilmiştir. Sultan Abdülaziz devrinde, 1871’de İdare-i Aziziye ismini alan bu teşebbüsün adı 1878’de İdare-i Mahsusa olmuş, nihayet 1910 yılında Ticaret Nezareti’ne bağlı Osmanlı Seyr-i Sefain İdaresi’ne dönüşmüştür. Yine aynı dönemlerde, 1851 senesinde İstanbul ile Boğaziçi ve Kadıköy arasında gemi işletmek üzere Şirket-i Hayriye adında bir özel teşebbüs kurularak, başarılı çok önemli hizmetler vermiştir.
⦁ I.Dünya Savaşı (1914) ile başlayan 3. devir, sadece Türk gemilerinin taşıma yaptıkları dönemdir. Savaşta kapitülasyonlar kaldırılmış ve denizciliğimiz serbest alan bulmuştur, ancak mevcut gemilerin bir çoğu düşman tarafından batırılmış ticaret filomuz daha da küçülmüştür. I.Dünya Savaşı’ndan önce, yaklaşık 110.000 tona ulaşan gemilerimizden, toplam tonajı 83.600 olan 63 Türk gemisi savaşta batırılmıştır ve 1922’de ticaret filomuz 16.582 tona düşmüştür.
Cumhuriyet’in ilanı ile ve 1 Temmuz 1926 tarihinde Lozan’da elde edilen kabotaj hakları ile 1935 yılında tüm liman ve gemilerin hisseleri Fransız şirketinden satın alınarak millileştirilmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu’nda Denizcilikle İlgili Önemli Kuruluşlar
Fevaid-i Osmaniye şirketi (1843-1870): Osmanlı İmparatorluğu, 1839’da Mekteb-i Fünun-i Bahriye’yi kurdu. Yine İstanbul-İzmir hattında görevli ve ara iskelelere de uğratılan “Peyk-i şevket” adlı gemiye yeterli miktarda yolcu ve yük verilmeden, yabancı gemilere yolcu ve yük verilmemesi kararı alınarak bayrak himayesi başlatılmıştır. Tarifeli seferlerin aksamadan ve eksiksiz uygulanabilmesi için deniz taşımacılığının şirketler eliyle daha sağlıklı yapılabileceğine inanan devlet, “Şirket-i Osmaniye”yi kurmuştur. Bu kuruluş daha sonra 1843 yılında “Fevaid-i Osmaniye Şirketi” adını almıştır.
Boğaziçi’nde ilk olarak Üsküdar hattı açılmıştır. Daha sonra, Boğaziçi’nin diğer iskelelerine “Hümapervaz” vapuru ile yabancı bandıralı gemiler arasında bir rekabet başlamıştır. Bu rekabet 1851 yılına kadar sürmüş ve Şirket-i Hayriye İdaresi’nin kurulmasıyla ortadan kalkmıştır.
Şirket-i Hayriye (1851-1944): 100 yıla yakın bir süre İstanbul’un günlük yaşamında vazgeçilmez bir yeri olan Şirket-i Hayriye; önceleri yandan çarklıları, 1903’den itibaren de pervaneli gemileriyle şehir ulaşımında büyük hizmetler görmüştür. Bu şirketin bir başka önemi de, ülkemizde kurulan ilk halka açık ulusal anonim şirket olmasıdır. Şirket-i Hayriye, 93 yıl boyunca verdiği hizmetlerle örnek bir işletme olarak tarihe geçmiştir. Boğaziçi’nin gelişmesini Şirket-i Hayriye teşvik etmiş, şirkete ait yolcu gemilerinin çalışmaya başlamasından sonra Boğaziçi köyleri büyümüş, giderek sayfiye merkezleri haline gelmiş, hatta zamanla şehre bağlanarak İstanbul’un yayılıp büyümesine yol açmıştır. 1867-1872 yılında Üsküdar-Kabataş arasında sefere konulan “Suhulet” ve “Sahilbent” arabalı vapurları dünyada sefer yapan ilk arabalı vapurlardır. I. Dünya Savaşı’ndan önce şirketin vapur sayısı 39’a yükselmiş olup 2 araba vapuru (SUHULET, SAHİLBEND), 14 yandan çarklı, 3 istimbot (İŞGÜZAR, BEBEK, GÖKSU) ve geriye kalanı uskurlu vapurlardır. Savaş sonrasında araba vapurları ve romörkörlerin haricinde şirketin elinde 18 vapur kalmıştır. Şirket-i Hayriye’nin yurt dışında gemi inşa ettirmesi 1929 yılına kadar devam etmiştir. Bu tarihten sonra şirket kendi vapurlarını Kasımpaşa’daki tersanesinde inşa ettirmiştir. 1944 yılında Devlet Deniz Yollarına bağlanmış sonraki yıllarda Türkiye Denizcilik İşletmeleri bünyesinde, Şehir Hatları İşletmesi olarak faaliyet göstermektedir.
İdare-i Mahsusa (1878-1909): İdare-i Mahsusa-i Aziziye, 1878 yılında İdare-i Mahsusa adını almıştır. Bu dönemde Osmanlı İmparatorluğu’nun muhtelif limanlarına kayıtlı 176 adet vapur bulunuyordu. Bu vapurların 90 adedi İdare-i Mahsusa, 40 adedi Şirket-i Hayriye, 46 adedi de özel şirket ve kişilere aitti. Bunlardan başka İstanbul limanına kayıtlı 912 adet yelken gemisi vardı. İdare-i Mahsusa gemileri Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz limanlarına seferler yapmakta iken, kapitülasyonların verdiği haklardan yararlanan, İstanbul limanında yabancı vapur kumpanyalarını temsil eden yabancı uyruklu acenteler de vardı: Van der Zee, Hayri Araboğlu, P.M. Kurtgis Ege Buharlı Vapur şirketi, Rus Buharlı Gemi ve Ticaret Kumpanyası, Navgazione Generale Italiana Filorio Rubattino, Papayini Line, Mesagerie Maritime, Pake, Fraissinet ve Ortakları Marsilya, Regular-Batum, Hıdiviyal Mail Stim Ship. Bu acentalar devlet katında yaptıkları girişimler sonucu, temsil ettikleri Avrupalı vapur kumpanyalarının sahip oldukları modern ve konforlu gemilerle Osmanlı İmparatorluğu’nun kıyı ve limanlarına düzenli seferler yapmaktaydılar.
Doç. Dr. Yasemin NEMLİOĞLU KOCA
KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ
DENİZCİLİK FAKÜLTESİ
DENİZCİLİK KÜLTÜR VE TARİHİ
DERS NOTLARI