in ,

Denizcilik tarihi ve kültürü (Orta çağda denizcilik faaliyetleri)

Orta Çağda Denizcilik Faaliyetleri

Ortaçağ genel olarak batı medeniyetinin karanlık çağıdır. İlkçağda Yunan site devletlerinin ticari faaliyetleriyle zenginleşen Akdeniz ticareti sonraki yıllarda M.S 1.-4. Yy. arasında Roma’nın, M.S. 5. Yy. ise Bizans’ın denetimine geçmiştir. Kuzey Afrika’da kurulmuş bir Fenike kolonisi olan Kartaca bu dönemin başlarında Batı Akdeniz’in en büyük ticari gücü haline gelmiştir. Kartacalılar 5. yüzyıldan itibaren ve özellikle Cebelitarık Boğazı’na ve bütün Batı Akdeniz’e egemen olmuşlar, daha sonra da Atlas Okyanusu kıyısındaki ülkeleri tanımak için keşif yolculuklarına çıkmışlardır. Ayrıca Yunanlılar Fortunatae adaları dedikleri Kanarya adalarını ve Madeira adasını da keşfettikleri de bilinmektedir. M.Ö. 146 yılında Kartaca’yı kuşatan Romalılar Akdeniz ticareti ve hâkimiyetini ele geçirmişlerdir. Roma imparatorluğu zamanında her ne kadar yollarda güvenlik sağlansa da deniz ticareti yine Fenikeliler gibi koloniler üzerinden yürütülmekteydi. Bölgenin siyasal parçalı yapısı beraberinde ekonomik parçalanmışlığı da getirir ve batıdan Roma İmparatorluğu’nun siyasal ve ekonomik olarak parçalı yapıya son vererek bütün Akdeniz’i birleştirmesi ile Akdeniz çevresinde bütünsel bir ekonomik yapı oluşur. Roma yolları denizle bağlantılıydı: D.Akdeniz’in çevresindeki eyaletlerden Filistin ve Anadolu’nun yolları Via Maris, Adriyatik ve İyon Denizini Balkanlara ve İstanbul-Çanakkale Boğazlarına bağlayan Via Egnatia.

Romanın dağılması ve sonra Hristiyanlığın yayılmasıyla Akdeniz ticareti durağan döneme girmiştir. Çünkü özellikle kilisenin baskısıyla insanlar kale şehirlere çekilmiş, sadece tarıma yönelmiş, dolayısıyla tüketim azalmıştır. 8.Yy. itibaren Avrupa’da ticaret asgari düzeye düşmüş ve tüccar sınıfı ortadan kalkmıştır. 8- 11.yy arasında deniz ticareti Bizans ve İtalyan şehir devletleri tarafından yürütülmektedir. İslamiyet’in hızla bölgede ve doğuda yayılmasıyla Akdeniz ticareti değişmiş, Avrupa giderek koloniyel rolünü kaybetmiş, güç merkezleri doğuya kaymıştır. Iustinianus döneminde denizaşırı işlemlerle ilişkin kredilerden % 12 faiz alınırken, X. Yy. kadar normal faiz oranı % 8.33; deniz ticaretinde ise, % 16, 6 idi. İslam dünyası Avrupa’ya ipek ve baharat yanında Anadolu’dan ham şap ile Kuzey Afrika’dan ham yün ve hububat sağlamaktadır ve ipek ve baharat yollarının önemi giderek artmaktaydı. Daha sonra Haçlı

seferleri esnasında Papanın çağrısıyla Müslümanlarla ticaretin haram kılınmasıyla Müslüman-Hıristiyan ticaretinde Yahudiler öne çıkmıştır: Yahudiler sadece ticaretle meşgul oluyor, iki medeniyet sahasında serbestçe hareket ediyorlardı. Bu dönemde en önemli limanlar Konstantinopolis, Trabzon, İskenderiye, Antakya, Tyre’dir. Ortaçağda Konstantinopolis’e yolculuk eden yük gemileri daha önce Romalılar tarafından kullanılmış olanlara oranla küçülmüştür. Boyuttaki bu değişikliğin nedenleri arasında Konstantinopolis, yeni başkentin tahıl üretim merkezlerine yakın olması, savaşlar ve veba yüzünden nüfusun azalması, devlet gemilerinden şahısların sahip olduğu özel gemilere geçiş süreci yer alır.

İpek ve Baharat yolları

Haçlı Seferleri

11.yy. başlarında Avrupa kıtasında karayolu ticaretinin güvenlik sorunları nedeniyle deniz ticareti tercih edilmiş, Akdeniz çerçevesinde ticari hatlar gelişmiştir. Bu dönemde gelişen bazı kıyı şehirleri güçlenerek Avrupa çapında siyasi ve ekonomik güce sahip olacaktır. Avrupa’nın ticaretini sağlayan İtalyan Denizci cumhuriyetleri Haçlı Seferleri’ne yoğun olarak destek vermiştir. Bu savaşların ardından oluşan siyasi durumdan faydalanarak siyasi ve ekonomik egemenliklerini geliştirmiştir. Zaman zaman bu şehirler

çoğunlukla Saracen(Müslüman) korsan saldırılarına maruz kaldıkları için kendi güvenliklerini sağlama yoluna giderek güçlü donanmalar kurmuşlardır. Bu donanmalar sayesinde savunma durumundan saldırı durumuna geçen deniz cumhuriyetleri, Doğu Roma ile Arap-Müslüman donanmaları arasındaki rekabetin yarattığı ortamda deniz aşırı topraklar ele geçirmiş, ticaret yollarının denetimini sağlamışlardır. Denizci cumhuriyetlerin ortaya çıktığı dönem, Avrupa’nın siyasi etkisinin doğuya doğru genişlediği ve modern kapitalizmin öncülü olarak sayılabilecek dönemdir. Haçlı Seferleri denizci cumhuriyetlerin yayılmacı politikalarıyla örtüşmüştür. Kutsal bölgelere gerçekleştirilen taşımacılığın karşılığında denizci cumhuriyetler yeni ele geçirilen bölgelerde ayrıcalıklar elde etmiştir. Doğu Akdeniz ve Karadeniz bölgesine açılan denizci cumhuriyetler çok sayıda ticaret üssü oluşturmuş, yeni topraklar ele geçirmiştir. Özellikle imtiyazlı konumları gereği kendilerine tanınan yerlerde ticaret yürüten İtalyan devletleri şehirlerde bulundukları bölge, mahalle hatta caddede İtalyan yasalarının geçerli olmasını sağlayabilmiş ve bu şekilde çeşitli ticari merkezler kurmuşlardır.

Ancona: 774 yılından itibaren Papalık Devleti içinde yeralan Ancona, denizdeki hâkimiyetleri Venedik egemenliğinin baskısı altında kalmış olsa da özellikle Doğu Roma İmparatorluğu ile yakın ticari ve ekonomik ilişkileriyle öne çıkar. Ragusa Cumhuriyeti ve Macaristan Krallığı ile çok iyi ilişkiler içinde olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu ve Selçuklularla iyi ilişkiler içinde olmuş, Türklerin İtalya ile olan ekonomik bağlantılarının ana halkası olmuşlardır. Ancona’nın bağımsız varlığı sürekli tehdit altında olmuş olmasına rağmen şehir devleti diğer hiçbir denizci cumhuriyete saldırmamıştır. 1532 yılında bağımsızlığını kaybederek Papa VII Clement döneminde Papalık Devleti’ne katılmıştır.

Cenova Cumhuriyeti: Cenova, Akdeniz’de Arap korsanların egemenliğinin hissedildiği 10.yy. beraber şehir devleti olarak ortaya çıkmıştır. Batı Akdeniz bölgesinde donanması sayesinde gücünü hissettiren cumhuriyet Korsika, Provence ve Balear Adalarını fetheder. Cenova Cumhuriyeti, I. Haçlı seferinden çok kârlı çıkmıştır. Sefere katılan Cenova, kutsal topraklarda fethedilen topraklar üzerinde Ceneviz tüccarları için muazzam ayrıcalıklar elde etmiştir.

Ragusa Cumhuriyeti: 7.yy. ilk yarısında şehir Doğu Akdeniz bölgesinde ticaret yapmaya başlar. 11.yy.ile birlikte Adriyatik Denizinde öne çıkan denizci ve ticaret şehri olur. 1204 yılında 4. Haçlı seferi esnasında Konstantinopolis’in düşmesiyle beraber şehir, Venedik egemenliğine geçer. Gelişmesini deniz ticaretine borçlu olan şehir Adriyatik Denizinin güneyindeki güçlü varlığıyla bulunduğu bölgede Venedik Cumhuriyetiyle yarışmaya başlar. Bu yönde diğer bir denizci cumhuriyet olan Ancona ile müttefik olur. Bu sayede Adriyatik bölgesinin Venedik Gölü olmasının önüne geçilir. Ancona-Ragusa işbirliği sayesinde Venedik’e alternatif ticaret yolları geliştirilir. 15.yy. beraber şehir artık Balkanlar ve Ortadoğuya açılan önemli bir geçiş yeri halindedir.

Venedik Cumhuriyeti: Venedik Cumhuriyetinin kurulması 421 yılına kadar dayanır. Bu dönemde Doğu Roma İmparatorluğunun ticaret merkezidir. 1000 yılına gelindiğinde Adriyatik Denizine doğru yayılan Venedik korsanlarla yaptığı mücadeleyi kazanarak Dalmaçya yönüne doğru genişler.13.yy. da Akdeniz ve Ortadoğu’da ticaret hatlarını denetimi altına almıştır.4.Haçlı seferinde Venedik donanması belirleyici olmuş ve ticari öneme sahip Doğu Roma kentlerini ele geçirmiştir.1207da Korfu ve 1209da Girit’in alınmasıyla çok önemli ticaret üsleri elde edilir, Ortadoğu’daki üsler genişletilir.Özellikle 14.yy. sonuna doğru Venedik Avrupa’nın en zengin devleti konumundadır.

Pisa: 11.yüzyılın başlarında Cenova ile ittifak halinde olan Pisa Arapların Akdeniz’de yenilmesi üzerine Korsika’ya hâkim olur ve Tiren Denizinin denetimini ele geçirir. İzleyen dönemde güçlenen Pisa, Konstantinopolis’de ayrı bir ticari merkeze sahip olur. Pisalılar I. Haçlı seferine katılmış ve Kudüs’ün alınmasında yer almışlardır.

Amalfi Cumhuriyeti: Arapların hâkimiyetinden Akdeniz ticareti egemenliğini ele geçiren Amalfi tacirleri 10.yy. İtalya’nın güneyinde ve Ortadoğu’da ticari üsler kurmuştur. Konstantinopolis şehrinde ilk ticari koloni kuranlardır. Amalfili tüccarlar kendi isimleriyle anılan yasaları oluşturarak ticarette gözetilmesi gerekenleri yazılı hale getirmiştir. 1137 yılında şehir doğal afetler (özellikle sel baskınları) ve Norman istilaları sonucu güçsüz düşecek ve ticari bir merkez olma özelliğini Napoli şehrine kaptıracaktır.

Doç. Dr. Yasemin NEMLİOĞLU KOCA

KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ
DENİZCİLİK FAKÜLTESİ

DENİZCİLİK KÜLTÜR VE TARİHİ
DERS NOTLARI

 

 

 

Yazar Abramak - Doğukan Üzüm

Denizcilik İşletmeleri Yönetimi - Dokuz Eylül Üniversitesi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Denizcilik tarihi ve kültürü (Türklerin sahneye çıkışı)

Denizcilik tarihi ve kültürü (Yeni çağ ve Yakın çağ’da denizcilik faaliyetleri)